15 Kasım 2013 Cuma

Lagerback: "Yolculuk sona ermesin"


           

2011’in Temmuz ayında çekilen Dünya Kupası elemleri kuralarının ardından İzlanda’dan beklenenler üç aşağı beş yukarı belliydi. Altı torba içinde altıncı torbada yer alan Lars Lagerback’ın takımı, Avrupa elemelerinin E Grubu’na Arnavutluk ve Güney Kıbrıs’ın ardından düşmüştü. Öyleki diğer gruplara giden torbadaşları arasında Andorra ve San Marino da vardı.

Aslında bu durumun sebebi, İzlanda’nın son dönemdeki kötü performansıydı. 2010 Dünya Kupası grubunu son sırada bitirmişlerdi. Euro 2012 elemelerinde oynadıkları sekiz maçtan sadece bir galibiyet elde etmişlerdi.

Hızlı geçen iki yılın ardından şu an tarih yazmanın ve Dünya Kupası’na bir bilet kazanmanın eşiğindeler. Trinidad Tobago’yu geçerek, dünyanın en büyük futbol organizasyonunda yer alacak en küçük ülke olmaları için önlerinde  sadece Hırvatistan’la oynayacakları iki play-off maçı var.

 Açıkçası şu ana kadar yaptıkları da peri masalı olarak addedilmeyi hak ediyor. Grubu Norveç ve Slovenya’nın önünde bitirdiler. Ancak alınan sonuçlar Lagerback için şaşırtıcı değil. İsveç ve Nijerya Milli Takımları’nın eski teknik direktörü, FIFA.com’a verdiği röportajda dünyayı şaşırtan takımının yaptıklarını zaten beklediğini ifade etti.

Lagerback, “Görevi kabul ettiğimde takımın gruptan çıkabilecek potansiyele sahip olduğunu biliyordum. Oyuncularla ve ekiple ilk karşılaştığımda FIFA sıralamasında 50 sıra yükselme ve grubu ilk iki sıra içinde bitirme hedefi koydum. Kadroya baktım. Özellikle 2011 21 Yaş Altı Şampiyonası’na katılıp ev sahibi Danimarka’yı yenme başarısı gösteren oyunculara baktım. Kadromuzun çok yetenekli olduğunu gördüm. Fakat hedef belirlemek kolaydır. Önemli olan oyuncuların mücadeleye hazır olması ve benim onlara güvenebilmem. Onlar da tam olarak bunu başardı.” dedi.

 Bazıları teknik adamın takımına olan güvenini şaşırtıcı bulsa da büyük bir turnuvaya katılmak için ne yapılması gerektiğini bilen  kişilerden biridir Lars Lagerback. İsveç Milli Takımı ile sekiz yıl içinde iki kez Dünya Kupası’na, üç kez de Avrupa Şampiyonası’na katıldı. Ancak İzlanda’yı Breziya’ya götürebilirse, bu 65 yaşındaki teknik adamın en büyük başarısı olur.

Lagerback da bunu doğruluyor: “Bence İzlanda gibi küçük bir ülkeyle Dünya Kupası’na katılmayı başarabilirsek bu çok daha özel olur. Başlangıçta kesinlikle favori olmayan takımlar arasındaydık. Play-off kuraları öncesinde de biliyorduk ki herkes bizimle eşleşmek istiyordu. Bu yüzden birkaç insanı şaşırtabilir ve hedefimize ulaşabilirsek bu gerçekten çok ama çok özel bir şey olur.”

Lagerback, İzlanda’daki işinden de çok memnun. Şimdiye kadar takımla çok güzel anlar geçirdiğini kaydeden teknik adam, “Oyuncular tarafından, federasyon tarafından ve sokaktaki halk tarafından çok güzel karşılandım. İnsanlar yaptığımız işten dolayı çok memnundu. Bu da tabii ki kazanmamız açısından bize yardımcı oldu. Bunun ne derece önemli olduğunu idrak edecek kadar uzun süre futbolun içinde bulundum. Fakat takımın ve ülkenin etrafındaki atmosfer gerçekten çok iyi.” ifadelerini kullandı.

İzlanda’da milli takıma olan ilgi de rekor düzeyde. Lagerback bu durumu şu sözlerle özetliyor: “Play-off maçları için satılan biletlerin birkaç saat içinde tükendiğini duydum. Stadyum yalnızca 10 bin kişilik ancak bu zaten İzlanda nüfusunun büyük bir kısmını oluşturuyor. Gruptaki son iki maç da kapalı gişeydi ve bu, İzlanda’da çok sık görülen bir durum değil. Umarım oyuncularm kendilerine verilen bu büyük fırsatı değerlendirmeyi başarırlar.”

Pek az kişi Brezilya yolunda İzlanda’yı favori gösteriyor. Reykjavik’teki ilk maçta bile favori, konuk ekip Hırvatistan. Lagerback bu durumun hangi hesap sonucu elde edildiğinin farkında:

“Hırvatistan’ın favori olması normal, bunu bekliyordum. İsveç’le çalışırken onlarla Zagreb’de karşılaştım ve eşleşmenin ikinci ayağı kesinlikle kolay olmayacak. Geçen yıl bazı problemleri olduğu doğru ancak hâlâ iyi bir takımlar ve iç sahada müthiş bir taraftar desteğinin önünde oynuyorlar. Fakat onlar için işleri zorlaştırmaya çalışacağız. Aynı zamanda gol atmaya da çalışacağız çünkü bizim en güçlü bölgemiz hücum tarafı.”

 Alfred Finnbogason, Gylfi Sigurdsson ve Kolbeinn Sigthorsson gibi genç isimlerin yanı sıra Eidur Gudjonsen gibi tecrübeli bir isme de sahip İzlanda’nın kadrosu oldukça güçlü. İzlanda’nın rakibine göre en büyük avantajlarından biri devamlılığı olacak. Zira grup maçları sonunda Hırvatistan Futbol Federasyonu, Teknik Direktör Igor Stimac ile yollarını ayırmıştı. Buna rağmen Lagerback, bu durumun kendileri için bir avantaj oluşturmayacağı kanısında:

 “Bu komik. Üst üste üçüncü kez hocasıyla yollarını henüz ayırmış bir takımla karşılaşacağız, bu duruma alışkınız. Fakat bunun olumlu bir durum olup olmadığı konusunda emin değilim çünkü eski hocayla oyuncular arasında bazı uyuşmazlıklar olduğundan haberdardım. Bu doğruysa, mevcut durum rakibin motivasyonunu olumlu yönde etkileyecektir. Stimac’ın yerine göreve gelen Niko Kovac’ı da biraz tanıyorum. Pro lisansa hak kazandığı sıralarda ben de Hırvatistan’daydım. Bence gerçekten iyi bir teknik adam olabilir. Bu yüzden bu durum belki de bir avantaj sayılmaz.”

“Turu geçme şansımız bize bağlı. En iyi oyunumuzu oynarsak bir şansımız olabilir. Yaz aylarından beri erçekten çok iyi oynuyoruz ve takımdaki özgüven müthiş. Sadece yetenekli değil aynı zamanda çok iyi karaktere de sahip olan oyuncularımız var. En önemlisi, ülkelerine gelip milli takımları için mücadele etmek adına büyük bir tutkuları var. Elemelerde başardıkları için kendilerinden gurur duyuyorum. Umarım yolculuğumuz burada sona ermez.”

İzlanda ile Hırvatistan arasında oynanacak 2014 Dünya Kupası Avrupa Elemeleri Play-off ilk maçı 15 Kasım Cuma günü saat 21:00'de Laugardalsvöllur'da oynanacak.

Kaynak: FIFA

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder