26 Mart 2013 Salı

Tarihte Bugün: Malta Liechenstein'ı "yedi" bitirdi


1998 Dünya Kupası'ndan beri tüm elemelerin son torbasında yer alan, 1974'ten beri katıldığı 10 Dünya Kupası elemesinde toplam 13 puan (bir seferde en fazla 3), 1964'den beri  beri katıldığı 11 Avrupa Şampiyonası elemesinde toplam 19 puan (bir seferde en fazla 5) toplayan bir ülke. Puan kazanması ve gol atması bu kadar zor bir takım konumundaki Malta, yakın geçmişte oynanan bir dostluk maçında bir rakibe tam yedi gol atmıştı. Rakip Liechtenstein'dı. Takvimler 26 Mart 2008'i gösteriyordu.

Avrupa'nın son torba takımları arasında Malta, Lüksemburg'la birlikte ayrı bir yere sahip. Erken UEFA üyeliğinin de verdiği avantajla, 1962'den beri resmi maçlara çıkıyorlar. (Lüksemburg'un tarihteki ikinci dünya kupası olan İtalya 1934 elemelerinde yer alma onuru yaşadığını hatırlatalım). Ancak bunca yıldır yer aldığı gruplarda sondan üçüncü sırada yer alma başarısını hiç gösteremediler. Faroe Adaları gibi muadil ülkeler bu süre zarfında FIFA ve UEFA'ya geç üye oldukları için özel turnuvalarda görece zayıf takımlara karşı iyi sonuçlar alabiliyorken, Malta tarihi boyunca hiçbir zaman bir maça kesin favori olarak çıkmamıştı.

Euro 2008 elemelerinde tarihlerinin en başarılı dönemini yaşamışlardı. Türkiye'nin de yer aldığı grupta Macaristan'ı mağlup edip Türkiye ve Moldova ile berabere kalarak beş puan topladılar. Turnuvaya katılma hakları elbette yoktu, ancak tüm takımların dostluk maçı yapmak üzere toplandıkları mart döneminde dişlerine uygun bir rakibi gözlerine kestirdiler. Dostluk maçı yapacakları takım Liechtenstein'dı. Ancak maçın sonucu pek de dostça sayılmazdı.

Bu rakiple daha önce 1981 yılında karşılaşılmış ve 1-1 berabere kalınmıştı. Ta 'Qali Stadyumu'nda 2008'de oynanan maçın ikinci dakikasında Malta, Coventry City'de forma giyen Michael Mifsud'un penaltı golüyle 1-0 öne geçmişti. Kronometreler 21. dakikayı gösterdiğinde Malta'nın ve Mifsud'un hanesinde üç rakamı görülüyordu. Liechtenstein'in 10 kişi kalmasını müteakip Malta golleri dörtlemiş ve soyunma odasına sarhoş girmişti.

51'de konuk ekip fileleri havalandırmaya cüret etse de Malta ve Mifsud kontrolden çıkmıştı. Bir daha böyle bir rakibi nerede bulacağını sorgulayan Mifsud, 60 ve 69'da birer gol daha atınca Malta tarihine geçmişti: Attığı beş golle Malta formasıyla bir maçta en çok gol atan futbolcu.

Maçın bitimine yakın bir gol daha atan Malta, FIFA sıralamasında kendisinden 14 sıra yukarıda bulunan rakibini tam 7-1 mağlup etmişti. Malta Teknik Direktörü Dusan Fitzel, maç sonrası yaptığı açıklamada, "Normalde takımımız uzun mesafelerde savunma yapmaya alışkın ancak bu Liechtenstein'a karşı geçerli değildi." dedi. Kim bilir, diğer maçlarda da hücumu biraz daha düşünseler belki de hiç fena olmaz. 

Malta'nın üç ve daha fazla gol attığı maçların listesi şöyle;
25-01-1958 - Malta vs Danimarka XI: 3-0 (Dostluk)
03-04-1985 - Malta vs Ürdün: 3-1 (Dostluk)
19-04-1994 - Malta vs Azerbaycan: 5-0 (Dostluk)
06-02-2000 - Malta vs Azerbaycan: 3-0 (Rothmans Turnuvası)
13-02-2002 - Malta vs Moldova: 3-0 (Rothmans Turnuvası)
16-02-2004 - Malta vs Estonia: 5-2 (Malta Uluslararası Turnuvası)
26-03-2008 - Malta vs Liechtenstein: 7-1 (Dostluk)




Kaynak: TDIFH

12 Mart 2013 Salı

Son 11 yılın en önemli maçı




Galatasaray tarihinin son 11 yılının en önemli maçı bugün oynanacak. Schalke 04 deplasmanında alınacak galibiyet Şampiyonlar Ligi çeyrek finali bileti anlamına geliyor. Peki bu maçtan önce Galatasaray'ın son 11 yıllık süreçte en önemli maçı olarak gösterilecek maçı hangisiydi? 

Lig ve kupa maçlarını doğrudan eleyebiliriz. Örneğin 2008-2009 sezonunun başında Şampiyonlar Ligi ön elemesinde Steaua Bükreş'e elendikten sonra o yıl Galatasaray 34'te 34 yapıp ligi şampiyon bitirse bile o sezon benim için başarısızdır. Avrupa'daysa Galatasaray bu süre zarfında toplam dört kez yılbaşı sonrasını görme şansı yakaladı. 2004'te Villarreal, 2008'de Bayer Leverkusen, 2009'da Bordeaux ve Hamburg ve 2010'da Atletico Madrid ile olan Europa Lig eşleşmeleri. Deplasmanda alınan 1-1'in rövanşında kazanılması durumunda Europa Lig'in çeyrek finaline çıkılacak olan ancak 3-2 kaybedilen Hamburg maçı bu süreçte en önemli maç olarak görünüyor. Ancak hiçbiri Schalke 04 maçıyla kıyas kabul edilemez. Galatasaray en son 19 Mart 2002'te bugünkü Schalke 04 maçı muadilinde bir maçta sahadaydı. Rakip Ali Sami Yen Stadı'da Barcelona'ydı. 


Şampiyonlar Ligi ikinci tur grubunda Barcelona, Liverpool ve Roma ile eşleşen Galatasaray ilk beş maçtan beraberlikle ayrılmıştı. İstanbul'daki Roma maçının son dakikasında Mondragon'un çıkışı sonrası Emerson'un golü, ilk yarısında 2-0 öne geçilmesine rağmen 2-2'lik beraberlikle ayrılınan Barcelona deplasmanı, Mondragon'un devleştiği ve 0-0'ın kurtarıldığı Anfield Road deplasmanı, daha sonra Emile Heskey'nin Ali Sami Yen'de ciddi ciddi gol attığı Liverpool maçı ve beraberliği ve "Türkiye'de ekmek yemiş Lima"nın takımı Roma ile deplasmanda oynanan ve bitiminde "Galatasaraylı futbolcuların polis dövdüğü" maç. 


Beş maçtan beş beraberlikle ayrılan Galatasaray Barcelona'yı içeride yenerse grubu lider bitirecekti. Berabere kalırsa da bir Şampiyonlar Ligi grubunda tüm maçları berabere bitiren ilk takım olacaktı. Mircea Lucescu'nun 11'i Faryd Aly Mondragon, Sebastien Perez, Emre Aşık, Bülent Korkmaz, Ergün Penbe, Andres Jose Fleurquin, Ayhan Akman, Berkant Göktan, Arif Erdem, Hasan Şaş, Ümit Karan'dı. Capone, Suat Kaya ve Radu Niculescu oyuna sonradan girmişti. Barcelona'da Carlos Rexach da Roberto Bonano, Carles Puyol, Philippe Christanval, Abelardo Fernandez, Francesco Coco, Gabri, Xavi, Fabio Rochemback, Luis Enrique, Patrick Kluivert, Marc Overmars'ı sahaya sürmüştü. Thiago Motta ve Michael Reiziger sonradan girmişti.






Maçla ilgili hatırlanan en büyük olay golün ofsayt oluşuydu. 58. dakikada Fabio Rochemback'ın çaprazdan vurduğu top Mondragon'dan sekmiş, ofsayttaki Luis Enrique golü atmıştı. Golden bir dakika sonra da Ümit Karan kaleci Bonano'nun üzerinden topu ağlara doğru göndermiş ancak savunmada Coco araya girip topu çıkarmıştı. Maç 1-0 kaybedilmiş ve Galatasaray grubu son sırada tamamlamıştı. İlk tur grubunda Fenerbahçe'yi iki maçta da mağlup ederek lider olan Barcelona bu grubu da lider bitirmiş, çeyrek finalde de Panathinaikos'la eşleşmişti. Yani Galatasaray Barça'yı yenebilseydi çeyrek finalde Panathinaikos'la eşleşecekti. 


1999-2000 sezonunda iç sahada alınan 5-0'lık Chelsea mağlubiyetinden tam 880 gün sonra Ali Sami Yen'de bir Avrupa maçı kaybedilmişti. Maçtan sonra Bülent Korkmaz'ın kendisine uzatılan mikrofona "Bu takım bu yıl şampiyon olacak!" şeklinde hırslı ve ısrarlı söylemini hatırlıyorum. Şampiyonlar Ligi çeyrek finalinin kapısından dönen Galatasaray, gerçekten de ligi şampiyon tamamlamıştı. 


Şampiyonlar Ligi'nde ikinci turda grup sistemi uygulanan son sezondu ve heyecan şimdiki sisteme göre çok daha yüksekti. Galatasaray o yıldan beri çeyrek finale, bu akşam olduğu kadar hiç yaklaşmadı. Bugün Schalke 04 deplasmanda mağlup edilirse bu başarılmış olacak. Ancak heyecan hiçbir zaman aralıksız olarak Şampiyonlar Ligi'nde mücadele edilen 1998-2002 dönemindeki gibi olmayacak. 


Blogdaki ilk ve sanırım son Galatasaray yazısını okudunuz.



10 Mart 2013 Pazar

"Dax Odia Ancora"


Davide Cesare veya daha çok bilinen adıyla "Dax", anti-faşist bir grafiti sanatçısı. 2003'ün 16 Mart'ını 17'sine bağlayan gece aşırı sağcı iki saldırgan tarafından öldürüldüğünde, çoğuna göre olay sokak çeteleri arasında çıkan bir kavganın sonucundan ibaretti. Ancak cenazesine katılan 5 bin kişi bunun öyle basit olmadığını biliyordu. 

Pankartta "Dax hâlâ nefret ediyor" yazıyor. Pankartı açanlarsa bugünkü Reggina maçında takımlarını desteklemek üzere Armando Picchi'de hazır bulunan Livorno taraftarları.

9 Mart 2013 Cumartesi

Barbados futbolu revizyon peşinde

Barbados Futbol Federasyonu başkanlığına Randy Harris getirildi. En popüler sporun ragbi olduğu ülkede futbolun yaygınlaşması adına Harris'in zorlu bir görevi var. Zira Barbados, Karayip bölgesinde son zamanlarda iyi sonuçlar almakta güçlü çeken bir ülke konumunda. Son olarak 2012 Karayip Kupası elemelerinin ilk turunda Dominik Cumhuriyeti, Dominika ve Aruba'nın yer aldığı grupta üç maçta altı puan toplayıp grubu ikinci bitirdiler ve kalifiye olamadılar. Bir önceki Karayip Kupası'nda da benzer neticeler alınmıştı. 2008'den beri bu kupaya katılamıyorlar. Dünya Kupası elemelerinde de durum pek farklı değil. Finallere hiç çıkamayan ülke, 2014 Dünya Kupası için dört turdan oluşan CONCACAF elemelerine ikinci turdan başladı. Guyana, Trinindad Tobago ve Bermuda'dan oluşan grupta oynadıkları altı maçı sıfır puanla bitirerek kıtanın en kötü takımlarından biri oldular. FIFA sıralamasında 153'üncü basamakta bulunuyorlar.

Çiçeği burnunda başkan Harris için "enkaz devraldı" tabiri yerinde olur. Kendisi de bu zorlu göreviyle alakalı olarak BBC'nin podcast yapımı "World Football"a açıklamalarda bulunmuş. Harris'in ilk hedefi futbolculardaki profesyonellik seviyesini arttırarak futbolu ilgi çekici hâle getirmek. En büyük sorunlarından biriyse ülkedeki futbol sahalarının diğer sporlarla paylaşılması.

Karayip Bölgesi'nden sadece dört takım, Küba, Haiti, Jamaika ve Trinidad Tobago Dünya Kupası'nda mücadele etme onuru yaşamıştı. Harris, söz konusu ülkelerin büyük başarılarında, futbolu bilen yabancı çalıştırıcıların katkılarının önemli olduğunu düşünüyor. Yetenekli Barbados gençlerine yol göstermek için de ülke tarihinde ilk kez yabancı bir çalıştırıcı takımın başına getirilebilir.

Başkan Randy Harris'in görüşlerini BBC World Football'dan, 15.30 ile 21.00 dakikaları arasındaki bölümde kendi sesinden dinleyebilirsiniz.

foto: Grantley Sealy

Sırp Cumhuriyeti dostluk maçı istiyor

Sırp Cumhuriyeti Futbol Federasyonu'nun bugünkü toplantısında Federasyon Başkanı Mile Kovačević, milli takımın maç yapabilmesi için Bosna Hersek Futbol Federasyonu tarafından kısıtlanmaması gerektiğini söyledi. Kovačević, maça çıkabilmelerinde FIFA ve UEFA normlarına aykırı bir durum olmadığını savundu.

Federasyon Asbaşkanı Darko Ljubojević, yaptığı açıklamada, "İsteğimiz yasal ve meşru. Fikrimi Bosna Hersek Futbol Federasyonu Başkanı Elvedin Begić ve Asbaşkanı Ivan Beus ile paylaştım. Sırp Cumhuriyeti Futbol Takımı'nın yılda bir kez dostluk maçı yapabilecek durumda olduğunu düşünüyorum. Görüşmeleri başlattık ve umarım hiçbir şey bizi olumlu bir sonuç almaktan alıkoymayacak." ifadelerini kullandı.

Geçtiğimiz mayıs ayında Kosova'nın FIFA tarafından dostluk maçı oynama izni almasının ardından Başkan Kovačević, Sırp Cumhuriyeti'nin de aynı hakka sahip olması gerektiğini savunmuştu. 

1992 yılında kurulan Sırp Cumhuriyeti Futbol Federasyonu, halen Bosna Hersek lig sisteminin altında yer alan bölgesel ligleri organize ediyor. 14 takımlı Sırp Cumhuriyeti Birinci Ligi ve iki gruptan oluşan ikinci ligin idaresi ve Sırp Kupası'nın tertibi federasyona ait. Milli takım 1992'de Hırvatistan'daki Sırp bölgesi olan Krayina Sırp Cumhuriyeti Milli Takımı ile ilk kez bir dostluk maçı yaptı ve 1-1 berabere kaldı. O süreçten beri çeşitli kulüp takımlarıyla düzensiz maçlar yapan Sırp Cumhuriyeti Takımı, kendisiyle aynı statüde kabul edilebilecek Katalunya, Baskonya gibi takımlarla aynı haklara sahip olabilmek için mücadelesini sürdürüyor. Ülke futbolunda, özellikle altyapı ve salon futbolunda son yıllarda gerçekleşen atılımı başka bir yazıda etraflıca ele almak ümidiyle.