1 Mayıs 2013 Çarşamba

Şereftir seni sevmek Portland Timbers!



MLS'te tuttuğum takım Portland Timbers. Timbers'ı kendime takım olarak seçmemdeyse aslında pek çok sebep var.

NBA'de taraftarı olduğum Portland Trail Blazers'ın şehrinden gelmesi aslında başlı başına bir etmen. Taraftarlar da NBA'deki hemşehrilerini aratmayacak düzeyde ateşli ve fanatik. NBA'de iç saha-dış saha performansı arasında en büyük fark olan takımların başında Portland gelir. Aynı durum Timbers için de geçerli. NBA için Rose Garden neyse, MLS için de Jeld-Wen Field odur desek yanlış olmaz. Ligde meşale kullanan ender taraftarlardanlar. Hele Avrupa'da "benim" diyen taraftar gruplarının bile meşale kullanımının azaldığı içinden geçmekte olduğumuz şu günlerde kıymet-i harbiyeleri malum, taraftar grubu "Timbers Army'nin". Los Angeles Lakers'ın NBA'deki ezeli hasmı ve baş belası Portland'dır (Ah o 2000 Batı Finali Yedinci maç). MLS'te henüz benzeri bir rekabet yaratılmadı ancak Timbers MLS'e girer girmez Jeld-Wen'de LA Galaxy'yi üç golle yolcu etmesini bildi.

Peki ya bulundukları eyaletin Birleşik Devletler'in en güzel eyaleti olduğunu düşündüğüm Oregon, bulundukları şehrin de şairin vaat etmediği kadar gül barındıran "Güller Şehri" Portland olması? Ayrıca bir futbol takımına çok yakışan koyu yeşil-beyaz kombinasyonu renklere ve formalara sahip olmaları da harika. İkinci formalarının da dünyanın en özgün forma tasarımı olduğunu düşündüğüm Ajax modeli olması ne mutlu. Tüm bunların dışında, daha önce Amerikan alt liglerinde mücadeleleri olsa da MLS'e giriş yıllarının 2011 olması ve buna canlı canlı tanıklık etmek de ayrı güzel. Ayrıca takım gerçek bir underdog. İlk yılımızda Expansion Draft'le lige dahil olsak da play-off'u oldukça zorladık. Geçen yılsa dokuz takımlı Batı Konferansı'nda sekizinci olabildik, 34 maçın yalnızca sekizini kazanabilerek. Hatta ilk yılımızda Amerika Açık Kupası'nda beşinci lig takımı Cal FC'ye yenilerek elenmemiz de harika (!)

Tüm bu Portland Timbers'ı sevme sebeplerine bir yenisi de bugün eklendi. Hikayemizin başlangıcı için geçtiğimiz sonbahar aylarına uzanmamız gerek. The Green Machine isimli bir futbol takımında oynayan 8 yaşındaki Atticus, yaşadığı ağrılar sebebiyle takımdaki sezonunu tamamlayamamıştı. Doktorlara görünen ve tedaviye başlayan Atticus'a kanser olduğunu söylendi. Bunun üzerine Make-A-Wish Oregon adlı gönüllülük hizmeti veren kuruluş, genç futbolcu ve ailesiyle irtibata geçti. Atticus'un bir dileğini gerçekleştirmek için kollarını sıvayan gönüllüler genç futbolcudan bir seyahate çıkmak, bir bilgisayar sahibi olmak veya bir ünlüyle tanışmak gibi dilekler beklerken genç Atticus'un dileği farklı oldu: Hastalığı boyunca sürekli yanında olan takım arkadaşlarıyla birlikte profesyonel bir futbol takımına karşı sahaya çıkmak istiyordu.

The Green Machine ile Portland Timbers bugün yerel saatle sabah 11:30'da karşı karşıya gelecek. Üstelik takımın antrenman tesislerinde değil, bildiğimiz Jeld-Wen Field'da. Taraftar grubu Timbers Army de 100 kadar taraftarıyla stadyumda olacak. Timbers'ın bütün oyuncuları maçta yer alacak. Yani hocadan rotasyon bekleyenler, bu dileklerini sonraki maçlara saklasalar iyi ederler. Takımın bir sonraki maçı perşembe akşamı New England Revolution'a karşı. Atticus ve ailesi o maçı da yerinde izleyebilecek.

1980'den beri yaklaşık 250 bin dileği gerçekleştiren Make-A-Wish Derneği, şahsi kanaatimce dünyanın en iyi sivil toplum kuruluşlarının başında geliyor. Portland Timbers'ı sevebilmek için sahip olunan gerekçelere de her gün bir yenisi ekleniyor. Los Angeles Galaxy burnu büyüklüğüne karşı, seni sevmek ne güzel Timbers!


Hiç yorum yok:

Yorum Gönder