10 Haziran 2011 Cuma

Kaybetmek artık kader değil

http://www.danshort.com/ie/langmaps/faroese.jpg
Faroe Adaları... Kuzey Atlantik Okyanusu'nun ortasında, kıta Avrupası ile dünyanın geri kalanı arasında bir nevi "köprüden önceki son çıkış". 18 adadan ibaret olan 1399 kilometrekarelik yeşilliği paylaşan 48917 insan ve yaklaşık 70000 koyun. Zira evet, Faroe, Faroece'de "Koyunlar Ülkesi" anlamına geliyor. Öyle ki, geçtiğimiz eylül ayında futbol takımlarının İtalya deplasmanında kendilerine ayrılan antrenman sahasını görünce teknik direktör Brian Kerr'in tepkisi "Sahanın çimleri o kadar uzundu ki, Faroe'deki bütün koyunların onları bitirmesi bir ay sürer" olmuştu. Diğer İskandinav ülkelerinin çoğunda olduğu gibi mitolojik motifler Faroe'de de hayatın her alanında etkili. Başkent Tórshavn'ın isim babası elbette Thór'dan başkası değil.


Suðuroy 

14 Eylül 1946'da yapılan ve yönetimsel olarak bağlı bulunduğu Danimarka'dan ayrılığı mümkün kılan referandumda, çoğunluğu temsil eden netice çıkmayınca hükümetin düşmesi ve yeni yapılan seçimlerde de ayrılmayı reddeden partinin iktidara gelişi, halkın bir anlamda bağımsızlığı reddedişiyle yakından alakalıydı. Ülke, ekonomik olarak da bağlı bulunduğu Danimarka ile yakın ilişkiler içinde. Ekonomisini ayakta tutan unsurların en önemlilerinden biri Danimarka'dan gelen yardımlar. Bir diğeriyse 1117 kilometrelik sahil şeridiyle elbette balıkçılık. Bu durum, Faroe Adaları'nı daha çok balina katliamlarıyla gündeme taşıyan bir duruma tekabül ediyor...


Her ne kadar ülkenin ata sporu geleneksel kürek yarışları olsa da, birinci sporun futbol haline dönüşmesi kaçınılmaz bir gerçek. Coğrafi olarak okyanusun ortasında bir ada grubu olmak gerçeği, ülkenin komşularıyla kurduğu ilişkilerin bildiğimiz kadar "samimi" olmasına engel olan bir husus. Tarihsel sürece baktığımızda Faroe halkının, bağlı bulunduğu Danimarkalılar haricinde, komşusu sayılabilecek İzlanda veya İskoçya ile de herhangi bir ciddi ilişkisinin kurulmamış olması, Faroe'nin herhangi bir savaşta yer almamış, herhangi bir küresel örgüte dahil olmamış olması; ülkenin milli bilincinin inşa sürecinde birtakım eksiklikleri de beraberinde getiriyor. Faroelilerin futbolu sahiplenmesinde, ülkenin uluslararası arenada mücadele edebileceği bir alanın olabilirliğini gösterme çabası önemli rol oynuyor. Günümüzün yeryüzünde en yaygın konuşulan dili futbol da, ülkeye diğerleriyle eşit şartlarda, en azından aynı sahada mücadele etmesine imkanı tanımakta. 1988'de FIFA'ya, 1990'da da UEFA'ya kabul ediliş ve hemen ardından, Avusturya milli takımına karşı elde edilen 1-0'lık zafer, ülkenin tarih sahnesinin herhangi bir perdesinde elde ettiği en büyük başarı. Bu bakımdan Faroelilik kimliğinin inşasında kullanılan futbol harcı, bugün kendisini ülkenin en sevilen sporu haline getirmiş vaziyette. Ancak bu, milliyetçilik soslu bir ifade biçimi olarak algılanmamalı. Aksine, sosyal yaşamı renklendiren bir eğlence olgusu olarak kabul görüyor futbol. Bu yüzden seviliyor ve de talep görüyor.
Svangaskarð - uefa.com

Her ne kadar uluslararası federasyonlara üyelik, 90'lı yılların başına tekabül etse de; Faroe futbolunun geçmişi çok daha eskiye dayanıyor. 1892, ülkenin ilk futbol kulübü olan TB Tvøroyri'nin kuruluş yılı. Onu 1904 yılında kurulan KÍ Klaksvík ve HB Tórshavn izlemekte. KÍ Klaksvík, ilk "deplasmanlı" futbol liginin oynandığı 1942 sezonunun da şampiyonu. Kulüplerin ikinci takımlarıyla müdahil oldukları ikinci ligin kuruluşu da aynı sezona denk gelir. Faroe ligleri o zamandan bu zamana tek bir yıl haricinde aralıksız devam etti. 1944, dünyanın geri kalanı için olduğu kadar, Faroe içinde karanlık bir yıldı. Zira ülkede futbol oynayacak top kalmamıştı. Ülkenin bir ordusun da olmadığı göz önünde bulundurulduğunda, "Top yok, tüfek yok" tabirinin hiç olmadığı kadar gerçekçi olduğu söylenebilir.
18 Temmuz 1909 - HB Torshavn - TB Tvøroyri maçı @Gundadalur Stadı

Ulusal ligin en başarılı takımı, oynanan 68 sezonun 21'ini kazanan HB Tórshavn oldu. Onu, 17 şampiyonlukla Klaksvík'ten KÍ izledi. KÍ Klaksvík, aynı zamanda 1985'ten bu yana düzenlenen kadınlar liginin de en başarılı takımı (12 şampiyonluk). 12 şampiyonluğun 11'inin son 11 sezonda geldiğini de eklemeden geçmeyelim. Aynı süre zarfında bu başarıya şehrin erkekleri sıfır şampiyonluk ve bir küme düşmeyle cevap verdiler. Bugün 20 adet kulübün birinci, ikinci, üçüncü ve hatta dördüncü takımlarıyla varolduğu Faroe'de 10 takımlı Premier Lig, 10'ar takımlı ikinci ve üçüncü ligler ve 6'şardan dört gruplu üçüncü lig oynanmakta. Kadınlarda ise 6 takımlı birinci lig ve 4 takımlı ikinci lig devam etmekte. Bu liglerdeki oyuncuların büyük çoğunluğu yarı profesyonel ve amatör olarak futbol yaşantılarını sürdürmekte. Liglerdeki yabancı oyuncu adedi de buna paralel olarak yükseklerde seyretmiyor. Var olan yabancı oyuncuların ise genel olarak başta Sırbistan ve Polonya olmak üzere Doğu Avrupa ülkeleri, bölgesel sebeplerden Danimarka ve İzlanda ve de maddi durumu iyi olanlar için Brezilya'dan geldiği söylenebilir. Kulüp değerlendirmesini daha detaylı olarak başka bir postta ele alabiliriz.
Milli takımlar düzeyinde baktığımızda, oynanan ilk milli maç 9 Haziran 1930'da, yani bundan tam 71 yıl önce Shetland'a karşı alınan 5-1'lik mağlubiyet. Aynı yıl Shetland'a karşı bir berbaberlik, bir de mağlubiyet elde eden Faroe, İzlanda'ya da 1-0'lık sonuçla yenilerek ilk milli maç yılını galibiyetsiz noktaladı.

O tarihten beş yıl sonra Faroe, kader arkadaşı Shetland ile "Adam Shield" kupası adı altında, sırasıyla bu iki ülkede düzenlenen tek maçlık bir turnuvada mücadele etmeye başladı. 1935 ile 1967 arasında 10 kere düzenlenen kupanın ilk ayağını Shetland kendi evinde 5-2 kazansa da, geri kalan 9 kupanın 8'ini, son 5'i arka arkaya olmak üzere kazanan Faroe, Adam Shield'in daimi sahibi oldu. O yıllarda zaman zaman İzlanda ile hazırlık maçları düzenleyen Faroe Adaları'nın katıldığı ikinci organizasyon ise 1968 ile 1973 yılları arasında düzenlenen North Atlantic Cup oldu. Shetland, Orkney ve Faroe'nin mücadele ettiği, takımların birbirleriyle dörder kez grup usülü karşılaştığı ve bir kere düzenlenen kupayı kazanan, 4 galibiyet 1 beraberlikle Orkney oldu. 3 galibiyet 1 beraberlikte kalan Faroe ise grup sonuncusu idi.

Grönland Kupası, Faroe Adaları'nın mücadele ettiği üçüncü turnuva oldu. Turnuva, 1980 ve 1984 arasında sırasıyla İzlanda, Grönland ve Faroe'de düzenlendi. İlk yıl İzlanda'ya 2-1 yenilip, Grönland'ı 6-0 yenen Faroe, turnuvayı İzlanda'nın ardından ikinci bitirdi. 2 Temmuz 1980 günü alınan 6-0'lık Grönland galibiyeti, Faroe futbolu için hala tarihin en farklı galibiyeti konumunda. O maçta Grönland'ı çalıştıran isim ise bize pek de yabancı sayılmaz: Sepp Piontek.

1989 Ada Oyunları
Faroe Adaları Milli Takımı'nın tarihinde en başarılı olduğu turnuva, şüphesiz Island Games, yani Ada Oyunları oldu. 1985'ten bu yana olimpiyatlara katılması mümkün olmayan ada ülkelerinin çeşitli spor dallarında mücadele ettiği Ada Oyunları'na futbolun dahil olması, 1989'da Faroe Adaları'nda düzenlenen turnuvada gerçekleşti. Oynadığı 4 maçta 20 gol atıp kalesinde 1 gol gören Faroe, turnuvada rahatça altın madalyaya uzanmıştı. İki yılda bir düzenlenen turnuvanın '91 ayağı ise Âland Adalarında 8 takımın katılımıyla gerçekleşti. Bu sefer de yenilgiyle tanışmayan Faroe, Ada oyunlarının futbol branşında ikinci altın madalyasını kazanmış oldu. Bu, aynı zamanda Faroe Adaları'nın bu turnuvaya son kez katıldığı tarihti. Zira ülke 2 Temmuz 1988'de FIFA'ya ve 18 Nisan 1990'da UEFA'ya tam üyeliğini gerçekleştirmişti.

İlk resmi hazırlık maçını İzlanda ile yapan ve 1-0 kaybeden Faroe, üçüncü resmi hazırlık maçında Kanada'yı 1-0 mağlup edecek ve o dönem için çok konuşulan bir başarı göstermiş olacaktı. Ancak ilk katılınılan resmi turnuva 1992 Avrupa Şampiyonası Elemeleri ve oynanan ilk maç bundan çok daha ötesiydi. 12 Eylül 1990'da, o tarihten henüz 3 ay önce Dünya Kupası'nda oynamış Avusturya'ya karşı, henüz ilk resmi maçta alınan 1-0'lık galibiyet ülkede hala konuşulur. O zamanlar ülkede mücadeleye uygun saha zemini bulunamadığı için, Faroe'nin tüm iç saha maçlarını İsveç'te oynadığını da hatırlatalım. Golü atan ise Kanada zaferinin de mimarı Torkil Nielsen. Yedek forvet Kaj Leo Johannesen, bugün ülkenin başbakanı.



O gün alınan Avusturya galibiyeti (ve devamında gelen Kuzey İrlanda beraberliği) Euro 96 elemelerinde Faroe'nin 6. torbadan 5. torbaya terfi etmesine, yani Türkiye ile aynı torbada yer almasına yardımcı olacaktı. 5. torbada olmak da elemelerde San Marino ile aynı grupta yer almak ve tarihinin 2. ve 3. resmi galibiyetlerini almakla eşdeğerdi.

Svangaskarð
Faroe Adaları tarihinde 105 resmi maç oynadı. 105 maçta Avusturya'yı 1, San Marino, Malta ve Lüksemburg'u 2'şer, son olarak 2010 Dünya Kupası Elemesi'nde Litvanya'yı 1 ve Euro '12 elemesinde geçtiğimiz hafta içi Estonya'yı da 1 kez olmak üzere toplamda 9 galibiyet elde etti. Beraberlik adedi de aynı şekilde 9. Malta maçı, aynı zamanda milli maç düzeyinde ülkede en çok seyircinin izlediği maç olarak dikkat çekiyor. Maçlarını Toftir'deki 6000 kapasiteli Svangaskarð stadında oynayan Faroe'yi, o gün tam 6642 seyirci desteklemişti.




Faroe Adaları'nın "kaybetmediği" resmi maçlar şunlar,

Faroe Adaları 1-0 Avusturya  -  12 Eylül 1990  -  Euro 92 Eleme
Kuzey İrlanda 1-1 Faroe Adaları  -   1 Mayıs 1991 -   Euro 92 Eleme

Faroe Adaları 3-0 San Marino  -   25 Mayıs 1995  -   Euro 96 Eleme
San Marino 1-3 Faroe Adaları  -   11 Ekim 1995  -   Euro 96 Eleme

Malta 1-2 Faroe Adaları  -  30 Nisan 1997  -   DK '98 Eleme
Faroe Adaları 2-1 Malta  -   8 Haziran 1997  -   DK '98 Eleme

Litvanya 0-0 Faroe Adaları  -   10 Ekim 1998  -   Euro 00 Eleme
Faroe Adaları 1-1 İskoçya  -   5 Haziran 1999  -   Euro 00 Eleme
Faroe Adaları 2-2 Bosna Hersek  -  9 Haziran 1999  -   Euro 00 Eleme

Faroe Adaları 2-2 Slovenya  -  3 Eylül 2000  -   DK'02 Eleme
Lüksemburg 0-2 Faroe Adaları  -   24 Mart 2001  -   DK '02 Eleme
Faroe Adaları 1-0 Lüksemburg  -   1 Eylül 2001  -   DK '02 Eleme

Faroe Adaları 2-2 İskoçya  -   7 Eylül 2002  -   Euro 04 Eleme

Güney Kıbrıs 1-1 Faroe Adaları  -   9 Ekim 2004  -   DK '06 Eleme

Faroe Adaları 1-1 Avusturya  -   11 Ekim 2009  -   DK '10 Eleme
Faroe Adaları 2-1 Litvanya  -  9 Eylül 2009  -   DK '10 Eleme

Faroe Adaları 2-0 Estonya  -  7 Haziran 2011  -  Euro 12 Eleme

Faroe Adaları 11 resmi elemeye katılım gösterirken, 1994 Dünya Kupası ve Euro 2008 elemelerinde grubunda puan alma başarısını gösteremedi. 7-0'lık Yugoslavya, Norveç ve Romanya mağlubiyetleriyle 8-1'lik yine Yugoslavya mağlubiyeti en büyük hüsranlar olarak dikkat çekiyor. Ancak bunun yanında Euro 2004 eleme grubunda iç sahadaki Almanya maçında 89. dakikaya kadar iyi direnip, 89 ve 90'da gelen 2 gollü mağlubiyet de Faroe futbolu adına unutulmaması gereken başarılardan biri. Evet, 22 adam, 90 dakika ve yine Almanlar.

Faroe Milli takımını İrlandalı Brian Kerr çalıştırıyor. Göreve geldikten hemen sonra elde edilen Litvanya galibiyeti ülke adına umut verici bir gelişmeydi. İçeride Estonya'yı 2-0 yendikleri maç ise ülkeye umuttan daha fazlasını vaat ediyor. Takımın en tecrübeli ismi Christian Holst, Silkeborg'da kariyerini sürdürüyor. Estonya maçında sahadaki isimlerden  Christian Moritsen ve Jónas Þór Næs, İzlanda'da Valur'da top koşturuyorlar. Geçtiğimiz sezon İskoçya'da Ross Country'de sadece 1 maçta forma giyen Atli Gregersen de ülkenin lejyonerlerinden biri.

Gunnar Nielsen
Ancak Faroe tarihinin en kariyerli oyuncusu şüphesiz Gunnar Nielsen. Blackburn'un Faroe'de keşfettiği ve daha sonra  Manchester City kadrosunda yer bulan Nielsem, 24 Nisan 2010 tarihinde Arsenal deplasmanında Emirates çimlerinde 14 dakika City'nin kalesini koruma tecrübesini yaşadı. Bu aynı zamanda bir Faroelinin Premier Lig'de ilk sahne aldığı an. City formasını bir daha giyemeyen Nielsen, geçtiğimiz sezonu Tranmere Rovers'ta kiralık olarak geçirdi. Bir diğer isim olarak da Newcastle United kadrosundaki ofansif orta saha Joan Simun Edmundsson dikkat çekiyor.1991 doğumlu Edmundsson henüz Newcastle forması giyemedi. Geçtiğimiz sezonu da Gateshead'de kiralık olarak geçirdi. Ancak Faroe Milli takımı çalıştırıcısı Brian Kerr kendisinden umutlu. Joan Simun, son olarak Newcastle ile bir yıllık daha sözleşme yeniledi. 


Jóan Símun Edmundsson - sportal.fo
2002 yılında Arsenal tarafından antrenmanlara çağırılan Ingi Højsted, daha sonra ülkenin en büyük takımlarından B36 Torshavn'a geri dönmüş, ancak 2005'te Birmingham'la yeniden İngiltere rüyasını sürdürmüştü. Ancak rezerv takımla mücadele ettiği 45 dakikanın haricinde herhangi bir maçta Birmingham formasını giyemeden B36'ya geri dönüş yaptı. 2006'dan beri kadrosunda yer aldığı B36'da ise sakatlıklarından dolayı düzenli forma giymekte güçlük çekiyor. İki yıl boyunca Everton ile antrenmanlara çıkanJóhan Troest Davidsen de, hali hazırda ilk kulübü olan NSI Runavik ile futbol kariyerini sürdürüyor.



Emekli futbolcularda ise daha kariyerli isimlere rastlamak olası. Bunlardan biri, milli takım formasını 45 kez giymiş Todi Jonsson. Danimarka'da Lyngby ve FC Kopenhag'da 273 maçta forma hiten Todi, Danimarka liginin hali hazırda en çok gol atan yabancı futbolcusu (76). Kaleci Jakup Mikkelsen, yine Danimarka'da Herfolge'nin 2000 yılındaki Danimarka şampiyonluğunda kalede olurken, daha sonra Molde ve Patrick Thistle takımlarının kalesini korudu.

Cebelitarık - Faroe

Bunun dışında Faroe Adaları Milli takımı, 11 Mart 2011'de Cebelitarık Milli Takımı ile bir hazırlık maçında karşılaştı. İki Premier Lig futbolcusu Nielsen ve Edmundsson'un da kadroda yer aldığı maçta Cebelitarık 3-0 kazanırken, bu sonuç ülkenin karşılaştığı en güçlü rakibe karşı alınmış en flaş skor olarak dikkat çekti.




Faroe Adaları, "torbadaşları" Liechtenstein, Lüksemburg, San Marino'ya nazaran çok net bir dezavantaja sahip: Ülkenin komşusu yok. Liechtenstein ülkenin iyi takımlarını İsviçre Ligi'nde mücadele ettirerek yarışmacı ruhun devamını sağlayabiliyor. San Marino keza İtalya ligi'nin olanaklarından faydalanarak (oyuncu getirip-götürerek) belli bir gelişim programı içerisinde. Ancak Faroe Adaları'nın tek dışa açılan penceresi Danimarka ve orada forma giymeye çalışan bir elin parmaklarını zor geçecek sayıdaki genç yeteneği. Okyanus engeli, Faroe Adaları'nın küresel köyün geri kalanından kısmen de olsa arındırılmış olmasına sebep oluyor. Ancak yine de futbolda olduğu gibi, hayatın geri kalanında da belli bir hareketlenme söz konusu. Danimarka ile birleşme yanlıları ile Avrupa Birliği üyeliği yanlılarının zaman zaman yükselen sesleri, ülkede yeni açılmış bir  Burger King restoranı olması; Faroe Adaları'nın mevcut düzene entegresinde ilerisi adına kayda değer değişimler. Faroe futbolu da coğrafi kısıtlamalara rağmen rakiplerine göre yarım adım önde denebilir. Yarın başlayacak Avrupa U-21 Şampiyonası'nın elemelerinde genç takım, Rusya ve Letonya gibi iki güçlü takıma karşı galibiyetler almıştı. Ancak bundan daha önemlisi, Romanya maçı haricinde hiçbir maçta kolay teslim olmadı. A milli takımları da, daha maçın başında yenik başlama psikolojisini tamamen atmış gözüküyor. Euro 2008 elemelerinde alınan sıfır puan ülke futbolunun yakın geçmişte dibe vurduğu andı. Ancak Brian Kerr'in göreve gelişinin çok net bir uyanışa sebep olduğu söylenebilir. Bundan sonrası için Faroe futbolu adına, esasında son derece rekabetçi olan liginde profesyonel futbolcu oranının artışı ve kıtasal bazda Estonya maçı gibi birkaç başarı, zaten bu spora gönülden bağlı olan Faroe halkının yüzünü güldürecek gelişmelerin habercisi olacaktır şüphesiz. Artık kaybetmek Faroelilerin kaderinde yok.

football.fo










1 yorum: