14 Haziran 2011 Salı

Danimarka gençleşti

uefa.com
2011 Avrupa U-21 Futbol Şampiyonası, geçtiğimiz cumartesi günü Danimarka'da başladı. Her ne kadar 18. u-21 şampiyonası olarak lanse edilse de, tek bir ülkede kısıtlı gün içerisinde organize edilip, belli bir eleme turu dahilinde katılınılan 10. turnuva. Toplamda ise, Avrupa'nın en iyi gençlerini belirleyecek 29. organizasyon olduğu söylenebilir. 1967-1970 arasında bokstaki ünvan maçları usülüyle 23 yaş altındaki en iyinin belirlendiği organizasyon, 1970-7272-74 ve 74-76 yıllarında daha çok takımın katıldığı 2'şer yıllık deplasmanlı turnuvalar haline dönüştürüldü edildi. 1976-1978 turnuvası ise aynı format takip edilse de yaş sınırının 21'e indirildiği ilk turnuvaydı. 1994'te yarı final ve ötesinin Fransa'da bir çeşit final-four oynayarak kazananı belirledikleri organizasyon, "finaller" olarak nitelendirilebilir ilk turnuva idi.1996 Barcelona da 2 yıl önceki formatı takip etti. 1998 Romanya, 8 takımın katıldığı ilk turnuva olurken, işbu 8 takım çeyrek final usülü eleme oynamıştı. 2000 Slovakya'da ise, bugünkü 8 takımlı ve 2 gruplu sisteme geçildi. Turnuva 2 yılda bir düzenlenirken, sırasıyla organizasyonlardan biri Gençler Dünya Şampiyonasına, biri de olimpiyatların futbol branşına eleme anlamına da geliyor. 11 Haziran günü başlayan ve 25 Haziran'da sona erecek Danimarka 2011, aynı zamanda Londra '12 olimpiyatlarına Avrupa'dan gidecek üç bileti de tayin edecek. Turnuvanın promosyon videosu şöyle:







Turnuvanın maskotu Andy
Foto: Lars Schmidt
Elemelerin başladığı 29 Mart 2009 tarihinde 21 yaşının altında olan oyunculardan kurulu 8 takım ve 184 oyuncu, kupa ve olimpiyat bileti için mücadele edecek. Ev sahibi Danimarka ile birlikte bu takımların tam listesi ise şöyle: Çek Cumhuriyeti, İspanya, İzlanda, İngiltere, İsviçre, Belarus, Ukrayna. İspanya ve İngiltere 11. kez katılarak en tecrübeli takımlar olurken, bu İzlanda'nın ilk turnuvası olacak.

184 oyuncu, toplamda 18 ayrı ligde forma giymekte. Bu liglerden İngiltere Premier League, 27 oyuncu ile başı çekiyor. Bütün oyuncularını kendi liginden çağırma avantajıyla Ukrayna ligi, ikinci sırada: 24 oyuncu. Onları 21 oyuncu ile Danimarka ve İspanya ligleri takip ediyor. Türkiye'den ise an itibarıyla forma giyen herhangi bir oyuncu olmasa da Çek Cumhuriyeti kadrosundaki Borek Dockal, geçtiğimiz sezonu Konyaspor'da kiralık olarak geçirmişti. Bate Borisov ve Dinamo Kiev en çok futbolcu gönderen takımlar olurken (6), onları 5 futbolcu ile Barcelona (Rubén Miño, Jeffrén Suárez, Bojan Krkić, Martín Montoya, Thiago Alcântara) izliyor.

Gürcistan:4 Türkiye:0
Elemeler, 53 UEFA üyesinin katılımıyla, 10 grupta gerçekleşti. Grupların birincileri ve en iyi dört ikinci 14 takımın birbirleriyle play-off usülü eşleşip Danimarka yolcusu 7 takımı belirledikleri elemelerde Türkiye 2. grupta yer aldı. İlk iki maçta İrlanda ve Ermenistan'ı deplasmanda yenerek gruba müthiş başlayan Hami Mandıralı yönetimindeki Türkiye, üçüncü maçta 10 kişi kalmış Gürcistan karşısında deplasmanda tarihi bir mağlubiyet aldı: 4-0. Devamında Aydın Yılmaz'ın 90+4'te attığı golle Ermenistan'ı Eskişehir'de 1-0 yenen milliler, son derece kritik maçta Trabzon'da grup lideri İsviçre'ye 3-1 yenilmekten kurtulamadılar. Hemen ardından Estonya ile oynanan 2 maçtan sadece 1 puan çıkarınca umutlar da son derece azaldı. Milliler, İsviçre'yi deplasmanda 2-0 yenseler de, okyanus-dere ilişkisi gereğince, Sakarya'da Gürcistan'a 1-0 mağlubiyet kaçınılmazdı. Son maçta İrlanda karşısında alınan galibiyet, ümit millileri grup ikinciliğine taşısa da, en kötü grup ikincisi olma gerçeğini de beraberinde getirdi. Böylece 94 sonrası sadece 1 kere katılabildiğimiz (Slovakya 2000) U-21 şampiyonasına bir kez daha el sallamakla yetindik. 2009 play-off'undaki Belarus faciası, bu gruptaki Estonya ve Gürcistan mağlubiyetleri üzerinde çok konuşulması ve ders çıkarılması gereken sonuçlar oldu. Türkiye gibi bu elemelerden ders çıkarması gereken diğer ülkeler ise şüphesiz kupaya katılamayan Almanya, Fransa, İtalya, Hollanda ve Portekiz idi.

A Grubu: Danimarka, İzlanda, İsviçre, Belarus


İlk Maçlar: Belarus 2-0 İzlanda, Danimarka 0-1 İsviçre


İzlanda
Turnuvaya tarihinde ilk kez katılan İzlanda ile 2004 ve 2009'dan sonra üçüncü kez katılan Belarus esasında büyük sürprizlere imza atarak buraya geldiler. İzlanda, Çek Cumhuriyeti'nin ardında ancak Almanya'nın önünde ikinci bitirdiği grupta 16 puan ile +18 averaj elde etti. Bu puan ama özellikle de averaj, en iyi dört ikinciden biri olması gereken takımı en iyi dördüncü ikinci ve aynı zamanda 16 puanlı dört ikinci arasında en iyisi yapmaya yetti.

 Spain 8 6 1 1 15 5 +10 19 
 England 8 5 2 1 15 7 +8 17 
 Belarus 8 5 2 1 16 11 +5 17
 Iceland 8 5 1 2 29 11 +18 16
 Israel 8 5 1 2 18 8 +10 16
 Wales 8 5 1 2 15 6 +9 16
 Russia 8 5 1 2 14 6 +8 16
 Belgium 8 4 3 1 8 5 +3 15
 Slovakia 8 4 2 2 11 11 0 14
 Turkey 8 3 1 4 9 11 -2 10

İzlanda:4 Almanya:1
Getty Images
Eleme grubunda Çek Cumhuriyeti'ne iki maçta da kaybetse de, Almanya karşısında deplasmanda alınan 2-2'lik beraberlik ve de grubun sondan ikinci maçı olan ve ikinciliğin garantilendiği Hafnarfjördur'daki 4-1'lik destan, bir önceki turnuvanın şampiyonu Grosskreutz'lu, Hummels'li, Schmelzer'li, Bender'li, Höwedes'li Almanya'nın elenmesi anlamına geliyordu. Bu başarıya rağmen, elemede rakipleri olan İskoçya'nın çalıştırıcısı Billy Stark, İzlanda'yı geçeceklerinden emindi. Ancak iki maçı da 2-1 kazanan İzlanda, finallere katılan takım olacaktı. İzlanda'nın başarısında yakaladığı altın jenerasyonun payı büyük. İskoçya maçları için hazırladıkları 23 kişilik kadronun 13'ü esasında A takım oyuncusu. Eleme maçlarından bir ay önce A milli seviyesinde Danimarka ile karşılaşan İzlanda 11'indeki oyuncuların 6'sı İskoçya maçlarında da sahadaydı. Bu isimlerden en önemlisi ise Reading'den Hoffenheim'a 7 milyon £ karşılığında kulüp rekorunu kırarak transfer olan Gylfi Sigurdsson. Orta saha oyuncusu, İzlanda'nın turnuvada da en büyük kozu durumunda. AZ Alkmaar'da forma giyen kanat oyuncusu Jóhann Berg Guðmundsson ve yine aynı takımda geçtiğimiz sezon 15 gol atan Kolbeinn Sigthorsson ile İzlanda liginin gol kralı Alfred Finnbogason İzlanda'nın diğer önemli kozları olacak. Guðmundsson aynı zamanda elemelerde takımının en golcü oyuncusu durumunda (6). İzlanda takımının 23 kişilik kadrosunun 15'inin yurt dışında futbol hayatını sürdürdüklerini de ekleyelim. Bu sayı, turnuvadaki takımlar arasında en yükseği. İzlanda takımını çalıştıran isim ise, bir zamanlar Beşiktaş'ta forma giymiş Eyjólfur Sverrisson.

Belarus
Belarus ise 2004 elemesinde Polonya'ya, 2009 elemesinde de Türkiye'ye yaptığını bu sefer İtalya'ya uyguladı. İskoçya'nın ardından grubu ikinci bitirerek elemede İtalya'nın rakibi olan Belarus, ilk maçta deplasmandan 2-0 mağlup dönünce kendisine şans verenlerin sayısı hayli azalmıştı. Ancak ne olduysa 4 gün sonra Borisov'da oldu. Vladimir Yurchenko'nun 4 ve 5. dakikalardaki iki golü aynı zamanda 90 dakikanın da skorunu belirledi ve uzatmalarda savunma oyuncusu Oleg Veretilo'nun attığı gol, Belarus'a turu getirdi. İlk turda en golcü isimlerden biri olmayı başaran Yurchenko, sakatlığı sebebiyle turnuvada yok. Bir diğer isim Bate Borisov'lu Maksim Skvysh ise en büyük gol umudu konumunda. Yine Bate'de forma giyen sol açık Pavel Nekhajchik de şans bulursa dikkatlerin üzerinde olduğu bir diğer isim olacak. Zira kendisi kadroda olmasına rağmen sakat ve ilk İzlanda maçını kaçırdı. Dinamo Minsk oyuncusu Stanislav Dragun da takımın orta sahadaki beyni konumunda.

Belarus:1 İzlanda:0
Getty Images
Gruptaki ilk maçta Belarus, İzlanda'yı son dakikalarda attığı 2 golle yenmeyi başarsa da, iki tarafın da oyununun kendilerini üst turlara taşımasını beklemek hayalcilik olur. İlk yarıda kör dövüşünü andıran oyun, İzlanda'nın Guðmundsson'u kenara almasına sebep oldu. Sigthorsson ikinci yarıda birkaç pozisyon girişiminde bulunsa da kilit, maçın bitimine 13 dakika kala Stanislav Dragun'un Aron Gunnarsson tarafından engellenip penaltı ile ödüllendirilmesiyle açıldı. Eksik Belarus'un kaderi Dragun'un göstereceği performansa göre şekillenecek.

İsviçre

Xherdan Shaqiri
İsviçre'den bahsetmek için sözü Xherdan Shaqiri'den açmak gerekiyor sanırım. Bir hafta önce Euro 2012 eleme maçında Wembley'de ilk 11'de başlayan Kosova asıllı genç yetenek, gruptaki Danimarka maçı sonunda herkesi kendine hayran bırakmış vaziyette. Geçtiğimiz yıl dünya kupası kadrosunda da yer alan oyuncu için beklentiler zaten üst düzeydeydi. Ancak ilk maçını tek kişilik soloya dönüştürmeyi başararak, maçın başından sonuna etkin bir görünümde olması, bir anlamda ilk maçların en değerli oyuncusu olmasını sağladı. İsmi, İsviçre takımının isminin çok önüne geçti diyebiliriz. Çalım atan, top süren, şut çeken, koşan, saha görüşü ve yaratıcılığı üst düzeydeki 91'li genç, Basel kadrosunda bulunuyor. Manchester United ve Liverpool'un da ciddi anlamda ilgilendiği oyuncunun transfermakt değeri 7 milyon euro. Ancak ilk transfer bedelinin basamaklarının 8 haneli olması da kimseyi şaşırtmayacaktır. İsviçre milli takımından sonra kırmızı forma, kendisinin kaderi olmaya devam edecek gibi. Shaqiri'nin hiç yer almadığı eleme maçlarında da İsviçre milli takımı Türkiye'nin önünde grubu lider bitirmişti. Play-off turunda da İsveç'i ilk maçta içeride aldıkları 4-1'lik galibiyet neticesinde rahatça geçtiler. İsviçre futbolunun 2009 yılında 17 yaş altı seviyesinde elde ettikleri dünya şampiyonluğundan sonra, bu turnuvada da gelişimleri sürecek gibi. Şimdiye kadar bu yaş gurubunda elde ettikleri en büyük başarıları ise 2002'de kendi evlerinde düzenledikleri turnuvada yarı final.

Danimarka
Christian Eriksen
Danimarka milli takımı'nda da Shaqiri gibi tek bir oyuncunun ismi dillerden düşmüyor: Christisn Eriksen. O da Shaqiri gibi 2010 Dünya Kupasında kadroda yer almış, hatta kupanın en genç oyuncusu olmuştu. Ajax'ta geçen sezon 28 maçta forma giyip 6 gol-11 asist ile oynayan Eriksen, takımının 7 yıl sonra ilk şampiyonluğunda önemli rol oynamıştı. Sezon sonunda da Johan Cruyff'un adına verilen "yılın en iyi genç yeteneği" ödülünü de aldı. Cruyff kendisinden çok umutlu ve övgüyle bahsediyor. A milli takımlar seviyesinde İngiltere'ye karşı oynadıkları hazırlık maçından sonra Frank Lampard, Rio Ferdinand ve Morten Olsen'in de beğenisini kazanmıştı. Bir röportajında kendisine Mesut Özil'i örnek aldığını söylemiş. Demek ki neymiş, 2011 Avrupa Gençler Şampiyonası A Grubundan 1 değil 2 yıldız yükseliyor. Liverpool, Chelsea, Arsenal, Tottenham, Milan kendisini takipte. Danimarka takımında dikkat edilmesi gereken bir diğer isim de Villarreal'li forvet Nicki Bille Nielsen. Bille, geçtiğimiz yılki Toulon Turnuvası'nda 5 gol ile en skorer oyuncu olmuştu.

Shaqiri ve Eriksen'in karşı karşıya geleceği maçın hikayesi de elbette bu iki genç yetenek üzerinden yazılacaktı, öyle oldu. Shaqiri'nin ceza sahasına ortası ile daha üçüncü dakikada gol ihtimali olan maçın 48. dakikasında gelen Messivari gol inanılmazdı. Devamında Danimarka, Eriksen'in organizasyonuyla gelişen, olgunlaşan bir yığın atak yaptı. Ancak İsviçre kalecisi Yann Sommer gol yememeye ant içmiş gibiydi. Ancak Yann Sommer'den bu insanüstü performansı her maç beklemek hayalcilik olacaktır. Şu aşamada Shaqiri'ye çok bağlı görünen İsviçre, turnuvada daha ileriye gitmek istiyorsa daha dirençli bir orta saha kurgusuyla sahada olmalı. 14 Haziran günü saat 19'da İzlanda ile oynayacaklar. Aynı gün 21.45'te ev sahibinin rakibi ise grup lideri Belarus.

B Grubu: Çek Cumhuriyeti, İspanya, İngiltere, Ukrayna

İlk Maçlar: Çek Cumhuriyeti 2-1 Ukrayna, İspanya 1-1 İngiltere


Çek Cumhuriyeti
Çek Cumhuriyeti takımının eleme aşamasında fazla zorlanmadan Danimarka'ya geldiği söylenebilir. İzlanda ve Almanya'nın önünde rahat bir birincilik alan Çekler, play-off'ta da Yunanistan'ı toplamda 5-0'lık skorla kupa dışına itti. Çek kadorsunda bir isme odaklanmamız gerekecekse, bu ismin Tomáš Pekhart'tan başkası olması düşünülemez. Grup + playoff turunda attığı 8 golle tüm elemelerin en golcü ismi olan Pekhart, aynı zamanda Çek Cumhuriyeti U-21 takımları tarihinin de en golcü oyuncusu (16). Geçtiğimiz sezonu Jablonec'te geçiren Pekhart, önümüzdeki sezon Nürnberg forması giyecek. Geçtiğimiz sezon Lazio formasıyla 19 maçta forma giyen 1.93'lük forvet Libor Kozak da Çeklerin önemli gol umutlarından. Hücum hattındaki bu zenginlikle birlikte 10 maçta yedikleri 4 golün kendilerini eleme gruplarının en az gol yiyen takımı yaptığını da ekleyelim. Tabi bu durumda, turnuvada grupta oynadıkları ilk maç olan Ukrayna maçındaki stoper ikilileri Ondřej Mazuch ve Ondřej Čelůstka'nın elemelerdeki 10 maçın 7'sinde aynı anda sahada olmalarının bir miktar payı olsa gerek.


Ukrayna
Ukrayna takımı ise Belçika ve Fransa'nın 1 puan önünde grubu lider bitirmeyi başardı ve bir anlamda bizleri Romelu Lukaku'dan mahrum bıraktı (!). Play off turundaki rakibi ise, 2006 yılında finaline çıktıkları bu turnuvada, kendilerini şampiyonluktan eden Hollanda'ydı. Şahtar'lı savunma oyuncusu Serhiy Krystov'un 2 gol attığı maçta deplasmanda 3-1 ile gülen Ukrayna, kendi sahasında 2-0 kaybetse de rakibini eliyor ve rövanşı almış oluyordu. 2006'da finale çıkan Çigrinski'li Milevskiy'li, Aliyev'li kadro kadar gelecek vaat ettiklerini öngörmek güç, ancak bu Ukrayna takımında da takip edilmesi gereken oyuncu adedi az değil. Dinamo Kiev ve Şahtar'lı oyuncuların ağırlığını hissettirdiği kadroda en önemli gol kozu Dinamo'lu Andriy Yarmolenko. Geçtiğimiz iki sezonda Lucescu'nun Şahtar'ı ile toplam 65 maça çıkan, 10 kere A milli savunma oyuncusu Yaroslav Rakitskiy de önemli kozlardan bir diğeri. Bu iki oyuncunun Juventus'un takibinde olduğu biliniyor. Takımın kaptanı orta saha oyuncusu Taras Stepanenko da bu sezon Şahtar'da önemli süreler aldı. Ancak gruptaki ilk Çek Cumhuriyeti maçı sonrasında sakatlığı sonucu turnuvayı kapattığı haberi geldi. İngiltere ve İspanya maçlarında Stepanenko'suz Ukrayna'nın ne yapacağı merak konusu.


Bořek Dočkal - Getty


İki tarafın da mutlaka kazanması gereken ilk maçta Ukrayna çok sayıda gol pozisyonundan faydalanamadı. Maça damgasını vuran ise geçtiğimiz sezon Konyaspor kadrosunda kiralık bulunan Slovan Liberec'li Borek Dockal'ın iki golü oldu. Dockal-Pekhart ikilisi Çek takımının turu geçme adına en önemli umudu olacak.


İspanya


David De Gea - Eurosport
Turnuvaya gelen yıldız futbolcuların ciddi bir yüzdesini elinde tutan iki takımdan biri İspanya. Grupta Hollanda'nın ardından ikinci olup play-off'ta Hırvatistan'ı toplam 5-1 ile eleyerek turnuvaya katılma hakkı kazandılar. Iker Casillas'ın veliahtı olacağına kesin gözüyle bakılan file bekçisi David De Gea, takımının en önemli yıldızlarından. Van Der Sar sonrası Manchester United kendisiyle yakından ilgileniyor ve 20 milyon £'luk bir transfer kimseyi şaşırtmayacaktır. İlk maçta sağ bekte formayı Barcelona'lı Montoya kapsa da, Marsilya'lı Cesar Azpilicueta da aynı mevki için kadroda. Atletico Madrid'de iyi bir sezon geçiren Alvaro Dominguez de savunmanın bel kemiği olacak. Takımın kaptanı 22 yaşındaki Javi Martinez, Bilbao ile son 5 yılda 197 maça çıktı.  Geçtiğimiz yıl dünya şampiyonu olan İspanya A Milli Takımı'nın da kadrosunda yer alan tecrübeli ön libero, genç takımın kaptanı konumunda. Barcelona'lı Thiago Alcantara ile Real Zaragoza'lı Ander Herrera, takımın Xavi ve Iniesta'sı. Getafe'de tüm sezon formayı kaptırmamış Daniel Prejo ise onların arkasında muazzam bir alternatif. Teknik Diretör Luis Milla ilk maçta 4-3-3'ün iki açığı pozisyonunda formaları Jeffren ve Mata'ya verdi. Yedeklerinin ise Diego Capel ve Bojan Krkic olduklarını söylersek şampiyonluk bahsi yapmak için kuponu elimize alma vaktinin geldiğini anlayabiliriz. Takımın zayıf karnı yok gibi, ancak ille de bir kusur arayacaksak, santrforda görev yapan Deportivo'lu Adrian Lopez ismini sunabiliriz. Ancak onun da Nsue ve Muniain (ve hatta Bojan) gibi inanılmaz alternatifleri mevcut. İspanya şampiyonluğun en büyük adayı.

Javi Martinez - Danny Welbeck
Getty Images
İngiltere
Turnuvanın bir diğer yıldızlar karması da İngiltere. Eleme grubunda Yunanistan'ı iki maçta da yenemese de, Portekiz'e karşı alınan iki galibiyet; kendilerini grup ikincisi yapıp play off şansı yakalamalarına yetti. Romanya'yı Norwich'teki maçta 2-1 ile geçen Stuart Pearce'ın öğrencileri, deplasmanda çok zorlandıkları maçta 0-0'ı kurtarınca Danimarka biletini kaptılar. İngiltere futbolunu incelemek şüphesiz ayrı bir yazının konusu olacaktır. Ancak bize hiç de yabancı gelmeyen bir senaryonun upgrade edilmiş versiyonu şu sıralar ada sinemalarında oynuyor: İngiliz futbolu yetenek üretmiyor. 20 milyon £'luk Jordan Henderson, 19 milyon £'luk Phil Jones, 10 milyon £'luk Chris Smalling, 20 milyonluk Jack Rodwell ve 35 milyonluk Andy Carroll ile yaklaşık 100 milyon poundluk bir İngiliz 21 Yaş altı Milli Takımı mevcut. Ancak Carroll'ın sakatlığı sebebiyle kadroda olmadığını ekleyelim. Futbolcuların yaptıklarına ve vaat ettiklerine baktığımızda söz konusu bedellerin büyük oranı geleceğe yatırım anlamını taşıyor. Bu futbolcuların bu kadar değer üretip üretemeyeceklerini bilemeyiz, bunu zaman gösterecek. Ancak burada esas sorulması gereken soru, bu futbolcular futbol hayatlarını İngiltere dışında sürdürüyor olsalardı, bu bonservis fiyatları bu derece yüksek olur muydu, olmaz mıydı. Bir Xherdan Shaqiri veya Christian Eriksen veya Eden Hazard için kulüpler bu ücretleri gözü kapalı verir miydi, ciddi anlamda merak konusu. Carroll'sız İngiltere'nin hücum yollarında gol silahı Daniel Sturridge ve Danny Welbeck olacak. İki yeni Manchester United'lı Smalling ve Phil Jones savunmada görev yaparken, elemelerin en çok forma giyen iki oyuncusu Tom Cleverley ve Danny Rose orta sahada Stuart Pearce'ın güvendiği isimler. Ancak elbette turnuva boyunca bütün gözler çiçeği burnunda Liverpool'lu Jordan Henderson'da olacak. Arsenal'li Jack Wilshire da İngiltere kadrosundaki bir diğer önemli eksik. 53 maçta oynadığı sezon sonunda affını isteyen Wilshire'ın kararını belirleyen en önemli etmenlerden biri, şüphesiz Arsene Wenger.


İspanya: 1 İngiltere:1


İki favorinin ilk maçında İspanya daha ağır basan taraf olsa da maç, Ander Herrera'nın diresekle kontrol edip attığı gole Welbeck'in ofsayt pozisyonunda topu kontrol edip attığı golle karşılık vermesiyle 1-1 sona ermişti. İlk yarıyı önce bitiren İspanya'nın ikinci yarıda şanslarını değerlendirememesi, İngiltere için grup liderliği umutlarının hala canlı kalmasına yardımcı oldu. 15 Haziran günü saat 19'da İspanya, Çek Cumhuriyeti ile karşılaşacakken, aynı gün 21:45'te İngiltere'nin rakibi, 2009 19 Yaş altı şampiyonasında 2-0 kaybettikleri Ukrayna olacak.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder