21 Eylül 2013 Cumartesi

Libertadores'i Pasifik kıyısına getiren takım

Copa Libertadores, -her ne kadar jenerik müziği Avrupa ile özdeşleşen Beethoven'ın 9'uncu senfonisi olsa da- Güney Amerika'nın kulüpler düzeyindeki en büyük kupası. İlk zamanlarda kupa, uzun yıllar Atlantik Okyanusu'na kıyısı olan Brezilya, Arjantin ve Uruguay'ın takımları ile okyanus bağlantısı olmayan Paraguay'ın temsilcileri arasında paylaşılmıştı. Pasifik Okyanusu'na kıyısı olan Peru, Şili, Kolombiya ve Ekvador kulüpleri bu kupada başarıya hasretti. Bu döngü 1989 yılında kırıldı. O yıl mutlu sona ulaşan Kolombiya temsilcisi Atletico Nacional, kupayı ilk kez Pasifik kıyılarına getirmişti.

1960 yılından beri aralıksız olarak düzenlenen Copa Libertadores'te Pasifik ülkelerinden ilk kıpırdanma 1972'de gelmişti. O yıl Peru'dan Universitario bu kupada finale kadar yükselmiş ancak dönemin en güçlü takımlarından Independiente'ye boyun eğmişti. Peru liginin en çok şampiyonluk kazanan takımı Universitario, ayrıca  FIFA tarafından 20'nci yüzyılın en iyi Peru kulübü seçilmişti.

Universitario'nun mirasını bir yıl sonra Şili'den Colo Colo devralacak ancak o da aynı güçlü takıma boyun eğecekti. 70'li yıllarda Güney Amerika'da Independiente'nin borusu öterdi ve arka arkaya dört kez Libertadores'i kazanacaklardı (Halen bu kupayı en çok kazanan ekip yedi şampiyonlukla yine kendileri.) İlerleyen dönemde Şili'den Union Espanola, Kolombiya'dan Deportivo Cali yine finalde Arjantin takımlarına kaybedecek; 1981'de Cobreloa, Zicolu Flamengo'ya play-off maçı sonrası kupayı teslim edecekti.

Pasifik ülkelerinin kötü talihi 1989'da değişti. Rene Higuita'sından rahmetli Andres Escobar'ına oldukça iddialı bir kadroyla turnuvaya başlamıştı o sene Atletico Nacional. Elbette kurulan kadronun arkasındaki isim dikkat çekiciydi. Ülkedeki uyuşturucu trafiğini elinde tutan, dönemin para babası Pablo Escobar kesenin ağzını açmış ve takıma yıldızları toplamıştı. Fakir halka yardımları sebebiyle Kolombiya halkının sevmekle nefret etmek arasında gidip geldiği Escobar, böylece gayrimeşru eylemlerinin üzerini örtecek, halkın gözündeki sevgisini sağlamlaştıracaktı. Kolombiya halkına futboldan elde edebileceği en büyük mutlulukları yaşatacaktı.

Atletico Nacional kupada ilk tur grubunda yine aynı ülkeden Millionarios'un ardında ikinci olup son 16 takım arasına kalıyordu. Bu turda Arjantin'den Racing'i ilk maçta 2-0 yenip deplasmanda 2-1 yenilerek averajla saf dışı bırakıyor ve çeyrek finalist oluyordu. Bu turda gruplarda oynadığı iki maçta da mağlup edemediği Millionarios ile eşleşen Atletico içerideki ilk maçı 1-0 kazanıp deplasmanda 1-1'lik eşitliği koparıyor ve yarı finalde Uruguay'dan Danubio'nun rakibi oluyordu. Danubio, Kolombiya'daki ilk maçta 0-0'lık beraberliği kurtarıp evine umutlu dönse de yakın gelecekte bunun için çok pişman olabilirdi. Çünkü Montevideo'daki rövanş maçında kalelerinde tam altı gol görecek ve maçı 6-0 kaybedeceklerdi. Atletico Nacional finaldeydi.

Kolombiya temsilcisinin finaldeki rakibi Paraguay'dan Olimpia Asuncion'du. Paraguay'da oynanan ilk maçta Olimpia zorlanmadan 2-0'lık galibiyeti elde etti. Final maçlarının en az 50 bin kişilik stadda oynanması kuralı uyarınca CONBEMOL yönetimi, Atletico'nun Medellin'deki Atanasio Girardot Stadyumu'nu kabul etmedi. Bogota'da oynanan maçın normal süresi Atletico'nun 2-0'lık üstünlüğüyle bitti ve penaltı atışlarına geçildi. Toplam 18 atış sonunda 5-4'lük üstünlüğü elde eden Atletico Nacional 28'inci kez düzenlenen Copa Libertadores'te kupayı kazanan ilk Pasifik ülkesi takımı olarak adını tarihe yazdı. Kolombiya futbol tarihinin en mutlu günüydü. Penaltılarda Olimpialı oyuncuların tam dört penaltısını kurtaran Rene Higuita da, dönemin dünyada en iyi kalecilerinden biri olduğunu bir kez daha gösterdi. Finalin ikinci ayağından özet görüntülere aşağıdaki videodan ulaşabilirsiniz. 19:00'dan itibaren de penaltı atışları takip edilebilir.

Pasifik: 4 - Atlantik: 47

Kupayı kazanan Atletico Nacional, bir yıl sonra yine şampiyonluğa yürüyecek ancak finalde elediği Olimpia, bu sefer yarı finalde kendilerini saf dışı bırakacaktı. Atletico Nacional'in ardından sadece üç kez, Colo Colo (Şil), Once Caldas (Kol) ve LDU Quito (Ekv) takımları Pasifik ülkeleri adına kupayı kazanabildi. Yani toplamda 54 kez düzenlenen turnuvada sadece dört şampiyonluk. CONBEMOL üyesi üç Atlantik ülkesi Brezilya, Arjantin ve Uruguay ise bu süreçte 47 şampiyonluk elde etti. Pasifik ülkeleri, 2008'de Quito'nun şampiyonluğunun ardından bir daha finale bile yükselemedi. Başka herhangi bir kıtanın Kupa 1'inde şampiyonluk söz konusu olduğunda bu denli bir coğrafi dengesizlik var mıdır merak konusu. Ancak Avrupa'dan gelen futbolun, toprağın beri yanında daha iyi oynandığı -en azından kupalara bakılırsa- aşikâr.


Hiç yorum yok:

Yorum Gönder