 |
| Prestatyn Town |
Dönelim bu yılki birinci ön eleme turu değerlendirmemize. İşte karşınızda 38 eşleşmede 27 seri başı takımın tur atladığı birinci ön eleme turunun enleri:
En başarılı takım: Prestatyn Town (Galler)
Prestatyn Town, sadece 0.516 puanla, kıtanın sondan üçüncüsü olmasına rağmen, Letonya'nın Liepajas Metalurgs takımını geçerek ilk turun sürprizine imza attı. 1910'da kurulmalarına rağmen, tek büyük başarılarını geçen sezon Galler Kupası'nı kaldırarak elde ettiler. Tarihlerinde ilk kez Avrupa'da mücadele ediyorlar. İç sahadaki ilk maçta 2-1 yenilmelerine rağmen, deplasmanda 90+1'inci dakikada golü atıp 2-1'lik galibiyeti kaptılar, penaltılarda rakibi geçtiler, Hırvatistan'dan Rijeka'nın rakibi oldular.
Öte yandan bu turdaki diğer Galler temsilcileri Airbus ve Bala Town da çok iyi mücadeleler ortaya koydular. 2010 yılında Galler Premier Ligi'indeki takım sayısının 18'den 12'ye indirilmesinin ülke futbolunun düzeyini yukarıya çektiğini ifade ediyor Galler Futbol Federasyonu Sekreteri Gwyn Derfel. Belki de önümüzdeki yıllarda tur atlayan daha çok Galler takımı izleyebiliriz.
En başarısız takım: Levski Sofya (Bulgaristan) & Videoton (Macaristan)
 |
| Irtysh Pavlodar - Levski Sofya |
Videoton'sa daha geçen yıl Europa Lig gruplarına kalan bir takım olarak daha iyisini yapabilirdi. Elendiği takım Karadağ'ın Mladost Podgorica ekibi, bu turun en zayıf 10'uncu takımı. Macar ekibi içerideki ilk maçı 2-1 kazanmasına rağmen, Karadağ'daki deplasmanda 90+2'inci dakikada yediği penaltı golüyle maçı 1-0 kaybetti ve havlu attı. Geçen sezon play-off turunda Trabzonspor'u penaltılarla geçen ekip için dramatik bir son.
En başarılı ülke: Azerbaycan (3/3), İzlanda (3/3), Bosna Hersek (2/2), Norveç (2/2), İsveç (2/2)
 |
| Karabağ |
Ancak bu turdaki gerçek birinciler Azerbaycan ve İzlanda oldu. Üç temsilcisi Karabağ, Hazar Lankeran ve Inter Baku de seri başı olan Azerbaycan'ın tüm takımları turu geçmeyi başardı. Hazar, Malta'dan Sliema Wanderers'i ikinci maçta iç sahada geçerek turu kazandı. Inter, iç sahada berabere kalmasına rağmen Mariehamn'ı deplasmanda 2-0 yendi ve turu geçti. Karabağ'sa Makedonya'dan Metalurg Skopje'yi iki maçta da 1-0 yenip ikinci ön elemeye yükseldi. Karabağ bu turların kıta genelinde açık ara en tecrübeli takımı olabilir. Zira son üç yılda bu seviyeden başlayıp iki kez play-off turuna, bir kez de üçüncü ön eleme turuna kadar yükselmişlerdi. Bu kez neden gruplar olmasın ki?
İzlanda ekipleriyse iki seri başı, bir ikinci torba takımıyla tura girdi ve tulum çıkardı. Seri başı olmayan IBV'nin zaferi elbette en görkemlisi. Her ne kadar rakipleri Faroe Adaları'ndan HB Torshavn olsa da, ligde açık ara lider konumundaki HB karşısında tur şansları ortadaydı. İlk maçta kendi sahalarında 1-1 berabere kaldıktan sonra, deplasmanda 89'uncu dakikada penaltıdan attıkları golle adını üst tura yazdırdı kaleci David James ve arkadaşları. Böylece İzlanda'yı en başarılı iki takımdan biri yaptılar. Zira, diğer İzlanda takımları KR Reykjavik ve Breidablik, Kuzey İrlanda ve Andorra ekiplerini geçerek adlarını üst tura yazdırmışlardı. İkinci ön elemede KR, Breidablik ve IBV; sırasıyla Standard Liege, Sturm Graz ve Kızıl Yıldız ile eşleşti.
***
Europa Lig'de katsayı sorunu
Bu noktada araya girmek ve UEFA'nın garip bir kuralından bahsetmek istiyorum. İkinci ön eleme turunun kuraları, birinci ön eleme ile aynı anda çekiliyor. Birinci ön elemede seri başı olan takımın turu geçme ihtimali göz önünde bulundurularak takımlar ikinci ön eleme için torbalara yerleştirilmiş vaziyette yer alıyor. Bu durumda gariplik şurada devreye giriyor; şayet ilk turda seri başı olmayan takım turu geçerse, ikinci ön elemede ilk elemedeki rakibinin katsayısına sahipmiş gibi davranılıyor ve seri başıymış gibi muamele görüyor. İlk ön elemede seri başı olmayan ancak tur atlayan üç takım, ikinci ön elemede seri başı olmaya hak kazandı ve ikinci torbadan nispeten kolay takımlarla eşleştiler. Ancak baktığımızda İzlanda'dan KR Reykjavik, ikinci turda kendisinden daha az puana sahip olan bu üç takımın aksine ikinci torbada yer alıyor. Sonuçta da kaderine Standard Liege ile eşleşmek düşüyor. Oysa daha az puanlı Irtysh Pavlodar'ın rakibi Siroki Brijeg. Tamam, Irtysh'in Levski'yi elemesinin mükafatını bu turda alabilmesi elbette güzel. Ancak yüksek katsayılı KR'nin, yüksek katsayılı olmasının cezasını çekmesi de ilginç. UEFA, birinci ön elemenin ardından bir kura daha çekerek, yüksek katsayılı KR'yi zayıf takımla, düşük katsayılı birinci ön eleme kazananlarını daha güçlü takımlarla eşleştirebilir. Ancak bu bir tercih ve sanırım kura masrafları sebebiyle bundan vazgeçiliyor. Olan da bu durumda maalesef İzlanda futboluna oluyor. Aynı durum üçüncü ön eleme turunda da geçerli olacak. İkinci ön elemede sürpriz yapıp turu geçen takımlar üçüncü ön elemede daha zayıf takımlarla eşleşebilirken, üçüncü ön elemede ikinci torbada yer alacak olan Kasımpaşa'yı, aynı turda kendisinden daha düşük katsayılı takımların aksine, zorlu rakipler bekleyecek.
***
Son olarak Bosna Hersek'ten Sarajevo ve Zrinjski Mostar da kuranın keyfini çıkardılar. San Marino'dan Libertas'ı ve Andorra'dan UE Santa Coloma'yı geçen ekipler, Bosna Hersek'e Avrupa'da devam dediler. Şimdi de Sarajevo, Arnavutluk'tan Kukesi ile; Zrinjski de Bulgaristan'da ihraç edilen CSKA Sofya'nın yerine kupaya davet edilen (ve Bulgar şair Hristo Botev anısına kurulmuş köklü bir takım olan ancak son dönemde iflastan dönen) Botev Plovdiv ile eşleşti. Kim demiş ki kurada kolay takım-zor takım yoktur diye?
En başarısız ülke: İrlanda (0/2), Slovenya (0/2)
Aslında bu turda sıfır çeken en başarısız ülkeler arasında San Marino ve Andorra da vardı. Ancak düşene bir de biz vurmayalım, eşleşmenin ilk maçında Zrinjski karşısında soyunma odasına önde girerek rakibine kabus gördüren UE Santa Coloma ve Sarajevo'ya her iki maçta da sadece tek farklı yenilen Libertas'ın hatrına emeğe saygı diyerek bu iki ülkeyi başarısızlar arasından çıkaralım.
Bu turun yatan ülkelerinden biri Slovenya oldu. Oysa daha geçen sezon, maddi sıkıntılar içinde boğuşan Mura takımı play-off turuna kadar çıkıp Lazio'nun karşısına dikilmişti. Bu yılsa Domzale ve Cejle daha ilk ön elemeden havlu attı ve Slovenya'yı Europa Lig'de tek takımla bıraktı. Tamam her iki takım da seri başı değildi ancak Domzale ikinci torbanın en iyisi, Cejle de beşinci takımıydı. Yazık günah. Hele Domzale'nin Romanya'dan Astra karşısında gol atamadan elenmesi utanılacak bir durum. Cejle ilk maçta Tromsö'yü deplasmanda mağlup etmenin gururuyla kendisini teselli edebilir.
İddaacıların sevilen takımı St. Patrick Athletic'in elenişiyse eminim çok kupon yatırmıştır. Kendileri bir birinci torba takımı olmanın yanında en iyi dokuzuncu takımdı. Litvanya'dan Zalgiris Vilnius'a elendi Aziz Patrik. Seri başı olmayan Drogheda United'sa ilk maçta 0-0 berabere kalarak Malmö'ye karşı iyi direndi ama deplasmanda iki gol yiyerek havlusunu attı. İrlanda'nın Avrupa'daki onurunu bakalım Trabzonspor karşısındaki Derry City kurtarabilecek mi?
Bir de dipnot, esasen İrlanda ve Slovenya'nın kupa kazanan takımları da bu turda mücadele edeceklerdi. Ancak Europa Lig'i geçen sezon kazanan Chelsea, bu sezon Şampiyonlar Ligi'nde olacağından, grup aşamasına doğrudan katılmak adına, Avrupa yedincisi Rusya'ya bir hak doğdu. Rusya'nın elemedeki hakkını başka bir ülke, onun bir alt turdaki hakkını bir başka ülke aldı ve dolaylı olarak bu iki ülkenin birer takımının ikinci ön eleme turundan başlamaları mümkün oldu. İrlanda Kupası'nı kazanan Derry City, ikinci ön eleme turundaki en az katsayılı takım olarak Trabzonspor'un karşısına çıkacak.
En yazık olanlar: Suduva Marijampole, Airbus UK, HB Torshavn
HB, IBV deplasmanındaki 1-1'in avantajıyla kendi sahasında çıktığı maçta 0-0'ı kurtarsa, bu sezon toplamda üç Faroe Adaları takımının aynı anda tur atlamasına sebep olacaktı. Zaten Faroe Adaları'nın 21 yıllık Avrupa serüveninde sadece üç kez tur sevinci yaşamışlardı. 89'uncu dakikada IBV'nin penaltı golü HB'nin ve Faroelilerin hayalini suya düşürdü.
Makedonya'dan Turnovo ile eşleşen Litvanya'nın Suduva takımı, ilk maçta kendi sahasında 2-2 berabere kaldı. Deplasmanda 2-1 öndelerdi. Ta ki -buraya dikkat- 90+7'nci dakikaya kadar. O dakikadaki penaltı golü maçın uzamasına, daha sonra penaltılara kalmasına, daha sonra da Litvanya temsilcisinin eve dönmesine sebep oldu. Yazık oldu.
Tarihinde ilk kez Avrupa'ya giden Airbus'ın Letonya'nın köklü ekibi Ventspils'e gol averajıyla elenmesi de üzücü. Galler'deki 1-1'in avantajını, Letonya'da ancak 0-0'lık skorla çıkarabildi Ventspils.
En ayıp edenler: Honvéd, Rosenborg
Bu turun en görgüsüz takımlarının başında Honvéd geliyor. Ey Puskasların, Kocsislerin, Bozsiklerin, Cziborların takımı, yakıştı mı sana?! Karadağ'ın Çelik Niksic takımıyla eşleştiler. Aslında deplasmandaki ilk maçta 1-0 geriye düştüler ancak maçı 4-1'le çevirip tur kapısını yerinden söktüler. Artık Çelikli oyuncular Macarların tavuklarına kış mı dedi bilinmez, Budapeşte'deki maçta rakip kaleye tam 9 gol attılar. Son derece ayıp ettiler.
Fair-play kontenjanında takımı olan Norveç'in temsilcisi Rosenborg da Kuzey İrlanda'dan Crusaders'a ikinci maçta 7 gol atıp maçı 7-2 kazandı. Haydi ilk maçı 2-1'le zar zor kazanmışlardı diyelim. Ancak hiçbir şey 6-2 önde oldukları ikinci maçın 90'ıncı dakikasında da gol atmalarını açıklayamaz. Rosenborg, olmadı.
 |
| Rosenborg - Crusaders |
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder